Belediyelere Özel Eğitimlerimiz

- Şehirler Nasıl Markalaşır?
- Belediyelerde Halkla İlişkiler
- Belediyelerde Kurumsal Kimlik
- Belediyelerde İmaj Yönetimi
- Yöneticiler Arası İletişim
- Çalışanlar Arası İletişim
- Belediyelerde Protokol Eğitimi

Belediyelerle ilgili tüm eğitimlerimiz
için burayı tıklayınız.

........................................................

Marka Şehir Programımızla ilgili
sayfa için burayı tıklayınız

 

  • Köyler, ilçeler, şehirler, bölgeler hatta ülkeler markalaştırılabilir, buralara yoğun turist çekilebilir ve buralarda yaşayan insanların refah düzeyleri yükseltilebilir.

  • Bir ürünün sadece isminin büyük kitlelerce biliniyor olması o ürünün markalaşmasına yetmediği gibi, bir şehrin de markalaşmasında, "Yüksek Bilinirlik"in dışında daha birçok parametrenin yerine getirilmesi gerekmektedir. Örneğin bugün sadece Paris'e yılda ortalama 60 milyon turist gelirken, Türkiye'nin toplamına gelen turist sayısı 27 milyon civarındadır. Bu da hem şehirlerimizin hem de komple ülkemizin markalaşma konusunda ne kadar gerilerde olduğunun en açık işaretidir.

  • Ülkemizde belediyeler küçümsenmeyecek paralar harcayarak büyük yatırımlar yapmakta, büyük projeler gerçekleştirmekte, ancak bunların tamamına yakını "B1" segmenti altında olduğundan ve dolayısıyla gerçek bir değer taşımadığından, ne yerel, ne bölge, ne de ülkemiz halkının pek dikkatini bile çekmemekte, doğal olarak buralarda ne yerli, ne de yabancı turist potansiyeli bir türlü arttırılamamaktadır.

  • Bizzat şehirdeki başarılı çalışmalarından ve bu başarılara dayalı halk desteğinden dolayı birden fazla dönem aynı yerde belediye başkanı olabilmiş başkanlarımızın sayısı parmakla sayılacak kadar azdır.

Sonuç; 

Bir ürünle bir şehrin markalaştırılması konusunda metodolojik olarak büyük bir fark bulunmamaktadır. Ürün ve hizmetlerin markalaştırılmasında kullandığımız sistem, şehirler için de pek ala uygulanabilmekte, kullanılabilmektedir. Önemli olan, vizyon sahibi, bilgiye açık ve bilgiye saygılı şehir yöneticilerinin (Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı) bulunabilmesi, böyle bir işi hem beyni, hem de yüreği ile gerçekten istemeleri ve sabırlı olmalarııdır. 

Bir şehrin, ilçe veya bölgenin markalaşması ne demektir?

Türkiye çapında değerlendirildiğinde;

  • En yaşanılabilr ilk 5 şehir arasına girebilmesi,
  • O şehirde yaşayan insanların gelir düzeylerinin Türkiye'nin gelir düzeyi en yüksek
    ilk 5 şehrinden biri olması,
  • O şehirde yaşam kalitesinin (alt yapı, yol, köprü, meydan, çarşı, pazar, turistik yerler vs.)
    en az "B1" segmentinde olması,
  • Şehirde güvenlik, trafik, görüntü, ses ve çevre kirliliği gibi önemli sorunların
    sıfır düzeyinde olması,
  • İnsanların yoğun olarak o şehirde gezmeye, görmeye gittikleri en az 5 önemli nokta / yerin
    olması, buralarda yoğun fotoğraf çekiliyor olması,
  • O şehre turistik amaçlı gelenlerin en az 3 gün o şehirde kalmak istemeleri, başkalarına hararetle tavsiye edebilmeleri, hatta bir daha gelmek istemeleri,
  • Şehrin geneli konusunda, şehre gelen turistler üzerinde yapılan memnuniyet anketleri sonuçlarının pekiyi derecede olması,
  • Şehirde yaşayan insanlar üzerinde yapılan "Bu şehirde yaşamaktan ve belediye hizmetlerinden memnun musunuz?" anketi sonuçlarının pekiyi derecede olması, 
  • Belediyenin hiç borcunun bulunmaması (hatta fazladan parası olması),
  • Vali, kaymakam, belediye başkanının rahatça ve korkusuzca şehir halkının arasına karışabiliyor olması, şehir halkı tarafından sevilip sayılması, vs...

"Şehirlerin Markalaşması" konusunda birçok önemli parametre vardır. Yukarıda yazdıklarıımız bunlardan sadece birkaç tanesidir. Yani bir şehrin markalaşması, bir sürü hedefin gerçekleştirilmesiyle elde edilebilecek bir konudur. Uzun vadeli, birçok teknik ve artistik konunun entegre olarak planlanıp, uygulanmasını, denetimini, yüksek bilgi ve sabırı gerektirir. Yani sadece reklam yapmakla, "Biz marka olduk" ya da "Marka Şehir X", "Marka Şehir Y" demekle ve bunu herkese yaymakla (sadece bu lafı kafalara yerleştirmekle) bir şehrin markalaşması asla mümkün değildir. Yani bu iş lafla olmamakta, sonuçta birçok başarılı konuda tüm ülke insanlarının o şehri ilk 5'e koymasıyla olmaktadır. Bu da bir çok şeyin,en az 5-10 yıl gibi uzun bir süreç içinde usta planlamalarla, projelendirmelerle ve ustaca yapılmasıyla mümkün olabilir.

Ve, Türkiye'de marka olmadan dünyada marka olmak sadece bir hayaldir.

Danışman seçimi

Bugün ülkemizde, eğitim görmediği konularda çalışan, kendine göre iyi-kötü birşeyler yapan, sonra kendisine birikimi doğrultusunda "uzman" diyen sayısız uzmana rastlamak mümkündür. Özellikle ülkemizde ürün / hizmetlerin markalaştırılması konusunda bile marka yaratmanın ne kadar düşük düzeylerde olduğu düşünülürse, bu işleri yapan (hizmet verenler) ve yaptıranların (hizmet alanlar) ne kadar başarılı olduğu ortadadır. 

Ürün ve hizmetlerin markalaşma konusu, teknik ve artistik birçok konuda yüksek derecede bilgiyi (eğitimli olmayı) ve birçok operasyonda denenmiş, başarılı olunmuş, uzun yıllara dayalı iş tecrübesini gerektirir. 

Ülkemizde ve dünyada işte marka oluşturamamanın en büyük güçlüğü, bu teknik ve artistik konuları içeren operasyonu yapacak ekipte, bu kadar farklı işlerin uzmalarının biraraya getirilememesi veya bu kadar farklı konuya pekiyi derecede hakim olan tek bir kişinin yani bu dev "orkestra"yı yönetecek kişinin bulunamamasının zorluğudur. 

Özellikle bir şehrin markalaşması konusunda, bu konular bilmek de yetmemekte, dünyayı bilmek de gerekmeketedir. Yani bu işi yönetecek uzman / uzmanların dünyanın birçok marka olmuş, hatta olmamış şehrini görmüş, buralarda bulunmuş, yaşamış olmasını da gerektirmektedir. Yani bu operasyon, dünyanın diğer şehirlerinde de neler olup bittiğini bimeyi, bir dünya vizyonuna sahip olmayı da gerektirmektedir. Yani sadece çok okumak değil, çok görmüş olmayı da gerektirmektedir. 

Sonuç olarak bir ürün veya hizmetin markalaştırılması zor bir konudur. Bir şehrin markalaştırılması çok daha zordur. Bu uzun yolculukta görev alacak kişiler, yukarıda belirttiğimiz yeterliliğe sahip olmadıkça ve markalaştırılacak şehrin valisi, kaymakamı, belediye başkanında yeterli bir vizyon ve böyle bir operasyon için normalin üzerinde bir istek, şehir (o şehri sevmesi) ve insan sevgisi (ülkesinin ve bulunduğu, yönettiği şehrin insanını sevmek) olmadıkça, bir kentin markalaştırılması asla mümkün değildir. 

İlk adım...

Şehir, bölge veya ilçelerinin marka olmasını arzu eden, hedefleyen vali, belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız, ticaret ve sanayi odalarımızın başkanları, konuyla ilgili dernek ve vakıflarımızın yöneticileri; doğru bir başlangıç için"Şehirler Markalaşıyor " isimli 4 saaatlik özel tanıtım seminerimizi talep edebilirsiniz. 

Bu seminerler belediyelere talep doğrultusunda özel olarak verilmektedir.
Seminer talepleriniz / bilgi almak için lütfen iletişime geçiniz.